Her canlıda genetik materyal olarak ifade edilen
bir madde vardır.Bazı virüsler hariç bu materyal DNA nükleik asidinden
oluşmuştur.Bir DNA molekülü gen adı verilen birçok birim içerir. Genlerin
ürünleri hücrenin tüm metabolik aktivitesini yönetir. DNA gen dizileriyle birlikte kromozomlar halinde düzenlenmiştir.
Kromozomlar genetik bilginin aktarılmasında araç olarak hizmet gören
yapılardır. Hücrelerin bir nesilden diğerine ve organizmalardan gelecek
nesillere kromozom aktarımı büyük bir doğrulukla başarılmaktadır.
İnsanlarda
haploid sayıda (23) kromozoma sahip erkek eşey
hücresi sperm ve haploid sayıda
kromozoma sahip dişi eşey hücresi yumurtanın birleşmesiyle diploid sayıda (46) kromozoma sahip zigot meydana gelir. Hayvanlarda
yumurta hücresinin döllenip zigotu meydana getirmesiyle birlikte ergin bir
organizasyonun oluşması için bir seri kompleks olayların gerçekleşmesi
gerekmektedir. Eşeyli üremenin bir özelliği tek bir yumurta olan döllenmiş
yumurtadan, kompleks çok hücreli bir canlının oluşturulmasıdır.Tek hücreden çok
hücreliye değişim gelişimin başlangıcında meydana gelir ve hızlı bir şekilde
birbirini takip eden bir seri hücre
bölünmesi gerçekleşir. Zigotta bulunan 46 kromozom zigot bölünürken meydana gelen yeni hücrelere
de aynen aktarılır ve kromozomlarda bulunan genler insanın bütün genetik özelliklerini kodlarlar.
Parmak izleri, Sınıflandırılması, Örnek alımı ve incelenmesi
Parmak izlerinin bilimsel izlenimi ve sınıflandırılmasının verildiği sitede ayrıca dış kulak anatomisi gelişimi genetik hastalıkları ile ilgilide bilgi içerir.
Perşembe, Aralık 19, 2013
Çarşamba, Temmuz 18, 2012
Kulağın embriyonik gelişimi
Kulağın
embriyonik gelişimi
Kulak kepçesi 'auricular hillocks' olarak
adlandırılan yükseltmelerin bir serisinden; ilk pharyngeal kavisdeki
(çeneye ait kavis) üç yükseltme ve
ikinci pharyngeal kavisteki (hyoid) üç yükseltme hafta 6'da görülürler .Tepecikler, geçicidir, ve
yakında, kimliklerini kaybederler, dış kulağın çeşitli parçalarına katkıda
bulunurlar. Kulak kepçeleri başta, ventrolaterally yerleşir ama embriyonik
peryodun sonunda, bir dorsolaterali konum alır.
şekil 10. Embriyoda kulak gelişimi
Dış kulak yolu
bir nevi 'anahtar-kilit’ gibi, auricular
hillocksun arasından çıkar ki bu kısım gelecekte dış kulak yolunun kıkırdaklı
kısımlarını oluşturur.kemikli kısım epitel hücrelerinin meatal tampon
kısmından çıkar. Kulak zarının dış katmanı ise auricular hillocksun orta
sonundan meydana gelir.
Kusurlu oluşumların tipleri:
Kulak Kepçesi Şekil bozuklukları:
Kulak kepçesinin büyüklüğü
|
Microtia
Macrotia Anotia |
Küçük kulak
Geniş kulak Kepçe yok |
Kulağın şekli
|
Kupa-şekilli
Lop-kulak
Dysplastic
Perikulak(sivri uçlu)
Lob şekil bozukluğu
|
|
Kulağın pozisyonu
|
Melotia
Synotia |
Kulağın
Yanakta olması
Birbirine çok yakın ve ortada kulaklar |
Kulakla ilgili fistüller
|
||
Kulak ekleri
|
||
Dış kulak yolu
|
Atresia
Duplication Septation |
Anormal kulak şekilleri
1.
Microtia Microtia küçük kulak anlamına gelir.dominant
olarak kalıtılır ve zararsız bir özelliktir
Kalıtımı: otozomal
dominant ,multifaktoriyel olarak kalıtılabilirler sıklıkla mikrotia ile ilgili olabilecek
durumlar
Kromozom 18q
Kızamıkçık ve diğer dölyatağı içinde bulunan hastalıklar
Trisomi 21:Beklenen kulak uzunluk oranı trisomi 21 ile
ceninlerin 75%inde anlamlı
olarak daha kısadır
Retinoic asit
embryopathy
2.
Macrotia: Macrotia kepçekulaklar anlamına gelir.Kulak kepçesi
genellikle geniştir fakat diğer kulak şekil bozukluğu olmaksızın iyi
biçimdedir.En abartılı kısım scaphoid çukurdur.bu durum genellikle iki yanlı ve
simetriktir ve kulakların fazla büyüklükten dolayı psikolojik rahatsızlığına
neden olur
kalıtımı : makrotiayı aşağıdaki durumlarla
ilişkilendirilmekte:
marfan sendromu
Cerebro-oculo-facial-skeletal sendromu (COFS)
Kırılgan x-senromu
Variant of De
Lange type 2 sendromu
Anophthalmia plus senromu
3.
Anotia: Tam kulak kepçesinin yokluğu. Belirli bir yükselme ve çukur olmaksızın yanağın derisi kulakla
ilgili bölgenin üstünden geçer.çok nadir rastlanan bu durum genellikle tek taraflıdır kulak kepçesi olmayan kısımda yüz felci bademcik yokluğu görülebilir.
6. Dysplastic kulak: Anormal şekilli kulak kepçeleri biçimlenmiştir
10. Synotia
6. Dysplastic kulak: Anormal şekilli kulak kepçeleri biçimlenmiştir
10. Synotia
Normal kulak
|
Preauricular fistula
|
Lop-kulak (peri kulak)
|
Yandaş lob
|
Kulak ekleri
|
Kulak-lop yivi (oluğu)
|
Kulak yarığı
|
Darwinian yumrucuk
|
Biçimsiz kulak
|
Biyometrik
özellikler
|
Zaman üstü kalıcılık
|
Kulak formu
|
0 0 0 0 0 0
|
parmakizi
|
0 0 0 0 0 0
|
El geometrisi
|
0 0 0 0 0 0 0
|
Parmak geometrisi
|
0 0 0 0 0 0 0
|
Yüze ait yapı
|
0 0 0 0 0
|
El arkasındanın damar yapısı
|
0 0 0 0 0 0
|
İris örnekleri
|
0 0 0 0 0 0 0 0 0
|
Retina
|
0 0 0 0 0 0 0 0
|
DNA
|
0 0 0 0 0 0 0 0 0
|
Koku
|
0 0 0 0 0 0 ?
|
Ses (ton)
|
0 0 0
|
Klavye vuruşu
|
0 0 0 0
|
imza
|
0 0 0 0
|
Karşılaştırma parolası
|
0 0 0 0 0
|
4. Kupa-şekilli kulak: Gelişen
küçük kulak kepçeleri meatusun üstünde aktarırlar.
Kalıtımı: Peterson ve Schimke (1968) beş
jenarasyon boyu en az dört erkekte kupa-şekilli kulağı gözlemlediler. Bu kişilerde Pierre-Robin syndromu vardı.
5. Lop kulak: dış kulak normal
açıdan fazla olarak ileri fırlar (bu açı normal olarak erkeklerde 25 derece
bayanlarda ise18 derecedir.)lop-kulağa sahip kişilerin kulakları normalden daha
geniştir.
Kalıtımı:Lop kulak aşağıdaki sendromlarla
ilişkilendirilmekte
Ehlers-Danlos sendromu
Towns-Brocks sendromu
kalıtımı: şu durumlarla ilişkilendirilir.
Trisomy 13 15: Tragus lob gelişmesi
alt durumda
Anencephaly: Geniş ve etli ve bazen kıvrımlı
Mandibulo-facial
dysostosis (Treacher-Collins): Kulaklar, küçüktür, ve hypoplastic, 'buruşuk', ve, helix veya
anti-helix olmadan bir kabuk gibi helezon şekil alır.
Antley-Bixler sendromu
7.Lob şekil
bozukluğu:
yapışık kulak lobu:kulak labu başa yapışıktır. erkeklerde
bayanlara göre daha sık görülür.
Kulak lobunun olmayışı: Seckel sendromunda görülür.
Yarık
lob (coloboma) : kulak lobu boylamasına yarıktır.
Hypertrophied (kalın
kulak lobu): Toplam
kulak için büyük kulak memesi oransızca genişler,
sertleşir,işitme kaybı ile
benzetilebilir, ve ikincil konuşmayı karıştırır.
8.Melotia: : Kulak, yanakta saptanır
9.Düşük-takım kulaklar: Kulak göz çizgisinin
altına kaymıştır.
Kalıtımı:
muhtemelen multi-faktoriyel.Aşağıdaki sendromlarla ilişkili olduğu
düşünülmekte.
Noonan sendromu
Pena Shokeir fenotipi
Trisomi 18
Kulaklar, çok alt çenenin yokluk veya
hypoplasiası yüzünden birbirlerine yakındır
11. Auricular fistula Kör-son ensiz kulak
tüpleri veya kulak çukurları.
Kalıtımı:kısmi penetrans,
otozomal dominant, değişken ifade edilebilirlikle kalıtılırlar.kalıtımsal
sağırlıkla benzetilebilir.Avrupa populasyonuda %0.9
12.kulak ekleri
Cildin
püskülleri yada çeneye ait ve hyoid
kavislerin bitişme çizgisinde bir kıkırdak olmaksızın yerleşir. Nüfusun
yaklaşık olarak 1.5% inde bu meydana gelen bir genel şekil bozukluğudur.
13.dış kulak yolu
Atresia: Kemik
ya da membranous kısımdan kaynaklanır.
Duplication: sonlanan aksesuar kanalı körleşir
Septa :dış yolu bölmesi kusurları
Şekil 11 . kulak anormallikleri
Kulak tespitinde kullanılan metodlar
1.Fotoğrafla karşılaştırma
Bu metod bizim
bu çalışmamızda kulak tespiti için temel teşkil etmekte ve fotoğrafa dayalı bu metodun ayrıntıları
aşağıda verilmiştir.
2.Markalar
Kulak tanımlaması, fotoğraflardan veya video
yapılarak olur.ayrıca kulak izi cama veya çeşitli materyallere basılarak
alınabilir
3.Termogram resim
Termogram resimle kulağı farklı bölgelerindeki
farklı ısı lolalizasyonuna göre kolayca ayırmak mümkündür.
şekil 12 Kulağın termogram resmi
4.Bilgisayar esaslı yöntemler
Bu yöntemler bilgisayar programları yardımıyla
yapılan kulağın 3 boyutlu analizininin de yapılabildiği metotları içerir.
Kulak yapısının kimlik tespitinde kullanımı
Aşağıdaki tabloda kulak şekli dermatoglifikle
ve kimlik tespitinde kullanılan diğer
biyometrisler kıyaslanmakta :
Zamanın
üstünde farklı biyometriklerin kalıcılığı. En iyi kalıcılık daha fazla 0
rumuz ve en kötü kalıcılık en az 0 rumuza sahiptir
Kulak formları
Dış kulakla ilgili çalışmalar (genetik,kişi teşhisi)
dermatoglifikler kadar yaygın değildir. Bunun nedenlerinden biri kulağın 3
boyutlu yapısını çalışmak 2 boyutlu çalışılabilen dermatoglifiklere oranla çok
daha güçtür.
Kulak yapısı kişi teşhisinde en az yüzyıldır kulak
kullanılmakta .bununla beraber kulağın her insan için benzersiz olduğu açık
değildir. Kulak yapısı, tamamen
komplekstir. (bakınız şekil 9)
Kulak tanımlama da
arasında en ünlü çalışama Alfred Iannarelli tarafından 1989 da 10000 i
aşkın kulağın bir araya getirilmesiyle yapılmıştır. Bu çalışmada bütün
kulakların farklı olduğu bulunmuştur. (e.g. Burge et al. 2000; Victor et al., 2002;
Chang et al., 2003; Hoogstrate et al.,)
2000). 1906 da Imhofer 500
kulak takımını yalnızca dört karakteristik ile ifade etmeğe çalıştı.
(Hoogstrate et al., 2000).
External ear: dahili ve harici parçalar içeren, başın iki yanındaki işitme organından birisi,
Helix: kulak kepçesini saran kıvrım.
Navicular fossa:. Kulağın kayık-şekilli
kıvrımı
Root of the helix: helixin bölümü
Antihelix:heliksin önünde Sırt kavisi çizer
Tragus: Çıkıntı üerinde ve acoustic meatus önünde
Lobe (kulak lobu) Kulağın temelindeki etli bölüm
Antitragus: Tragus karşısındaki kulak çıkıntısı.
External auditory meatus: Kulak zarına sesleri taşıyan şakak kemiği kanalının ağzı.
Concha: Dış kulağın derin çukuruRoot of the helix: helixin bölümü
Antihelix:heliksin önünde Sırt kavisi çizer
Tragus: Çıkıntı üerinde ve acoustic meatus önünde
Lobe (kulak lobu) Kulağın temelindeki etli bölüm
Antitragus: Tragus karşısındaki kulak çıkıntısı.
External auditory meatus: Kulak zarına sesleri taşıyan şakak kemiği kanalının ağzı.
Scapha: Helixin sondaki oyuğu
Dış kulak pinna yada kulak kepçesi olarak adlandırılan geniş kısım ve
kulak yolundan oluşur.kulak kepçesi havadaki titreşimleri toplamaya ,kulak
yoluna iletir ve kulak yolu da titreşimleri timpanal organa yürütür.kulak
kepçesi yada pinna yukarıya doğru daha geniş sonuyla ovoid formdadı .Yan yüzeyi, düzensiz biçimde doğrudan içbükeydir ve hafifçe
içeri doğru yönelip çeşitli adlarla verilen tepe ve çukurluklar oluşturur.
Kulak
kepçesinin çıkık kenarı helix olarak adlandırılır;helix küçük tüberkülün
arkasında aşağıya doğru yöneldiği yerde darwin tuberkülü sık sık görülür. bir
diğer çıkıntı helixin önünde anti-helix olarak adlandırılan bir kavis çizer. Helix ve antihelixin arasında dar
kavisli çukur scapha olarak adlandırılırdır.Anti-helix bir kavisin etrafında
bir çukur çizer buna concha denir.
Şekil 9: Dış
kulağın anatomik kısımları
Dış kulak pinna yada kulak kepçesi olarak adlandırılan geniş kısım ve
kulak yolundan oluşur. Kulak kepçesi havadaki titreşimleri toplamaya ,kulak
yoluna iletir ve kulak yolu da titreşimleri timpanal organa yürütür. Kulak
kepçesi yada pinna yukarıya doğru daha geniş sonuyla ovoid formdadır.Yan yüzeyi, düzensiz biçimde doğrudan içbükeydir ve hafifçe
içeri doğru yönelip çeşitli adlarla verilen tepe ve çukurluklar oluşturur.
Kulak
kepçesinin çıkık kenarı helix olarak adlandırılır; helix küçük tüberkülün
arkasında aşağıya doğru yöneldiği yerde darwin tuberkülü sık sık görülür. Bir
diğer çıkıntı helixin önünde anti-helix olarak adlandırılan bir kavis çizer. Helix ve antihelixin arasında dar
kavisli çukur scapha olarak adlandırılırdır. Anti-helix bir kavisin etrafında
bir çukur çizer buna concha denir.
Cuma, Mart 27, 2009
Dermatoglifik Nedir?
Parmak izleri ve diğer deri kabartılarına dermatoglifikler adı verilir. Bundan 50 yıl önce bilim adamları genetik bir hastalık olan Down Sendromu (mongolizm) ile avuç içindeki dört parmak çizgisi denilen bir çizgi arasında münasebet keşfettiler. Avuç içinde her zamanki enine iki çizgi yerine Down Sendromlu çocuklarda avuç içini enine kesen sadece bir tane çizgi bulunuyordu. Bunu takip eden yıllarda tıp uzmanları el ve ayaklardaki daha çok kavis, çizgi ve yaylar ile Down Sendromu ve diğer bazı hastalıklar arasında bağlantı kurmayı başardılar.
Dermatoglifik Nedir?
Derma (deri) ve glyphe (oyuk) kelimelerinden oluşan bu tabirden kastedilen, parmak uçları, avuç içi ve ayak tabanlarındaki deri çizgilerinin kıvrımlar yaparak oluşturdukları özel şekillerdir. Bu şekillerle yapılan işe dermatoglifik çalışması, bu işi yapan uzmana dermalog denir. (Deri bilimi denen dermatoloji ile uğraşanlara ise dermatolog denir.)
İlk defa eski Çin belgelerinde rastlanan parmak izlerine ait çalışmalar, günümüzde özellikle adlî tıp vakaları başta olmak üzere tıbbî araştırmalardan falcılığa kadar pek çok alanda kullanılmaktadır.
Bunlardan ayrı olarak dermatoglifikler kromozomal ve bazı irsî hastalıkların teşhisi için genetikte yaygın olarak kullanılan bir metot durumundadır.
Deri Çizgileri Ne Zaman Oluşur?
Dermatoglifikler anne karnındaki hayatımızın yaklaşık 10-18. haftaları arasında belirmeye başlarlar. Ayaklardaki desenler ellere göre birkaç hafta daha geç oluşur. 19. haftada ise Hamileliğin yaklaşık 5. ayında bizi diğer insanlardan ayıran özel deri çizgilerimiz çizilmiş olur.
Genlerimizle kodlanmış programa göre yazılan deri kabartılarının, genetik olarak kusurlu olan durumlarda normalden farklı oluştuğu bilinmektedir.
Deri çizgilerimiz; doğumdan ölüme kadar yaşla ve çevre tesirleriyle değişmediği gibi, çok Özenle yaratılmış ince yapılan ile kişiden kişiye oldukça farklılık gösterir. Hiçbir kimsenin dermal çıkıntıları diğer bir insana benzememektedir.
Deri Çizgilerinin Adlandırılması
Parmak ucu, avuç içi ve ayak tabanındaki dermal çıkıntılar sayı. yapı ve şekil bakımından değişik özel örnekler oluştururlar.
l) Avuç içi: Avuç içi hipotenar ve tenar bölgelerine ayrılır. Her parmağın dibinde triradivs denilen bir delta (üçgen) şekli vardır. Parmak diplerinden gelen çizgilerin bilek çizgisine yakın oluşturdukları açıya da atd açısı denir. Atd açısı yaşa bağlı olarak uzun veya dar olabilir.
2)Parmaklar: Parmak uçlarında kemer, ilmek ve düğüm yapılan vardır.
Kemer: Deri çizgilerinin kemer biçimi alacak şekilde üst üste dizilmesinden oluşur. Değişik türleri vardır.
İlmek: Bir üçgenin bulunduğu yapı.
Düğüm: İki ya da daha fazla üçgen bulunduran ve iç içe geçmiş halkalardan oluşan desenin simetrik, spiral ve çift ilmekli düğüm gibi türleri vardır. Doğu toplumlarındaki düğüm tipi desenler. Avrupalılardakinden daha fazladır.
Dermatoglifik Nedir?
Derma (deri) ve glyphe (oyuk) kelimelerinden oluşan bu tabirden kastedilen, parmak uçları, avuç içi ve ayak tabanlarındaki deri çizgilerinin kıvrımlar yaparak oluşturdukları özel şekillerdir. Bu şekillerle yapılan işe dermatoglifik çalışması, bu işi yapan uzmana dermalog denir. (Deri bilimi denen dermatoloji ile uğraşanlara ise dermatolog denir.)
İlk defa eski Çin belgelerinde rastlanan parmak izlerine ait çalışmalar, günümüzde özellikle adlî tıp vakaları başta olmak üzere tıbbî araştırmalardan falcılığa kadar pek çok alanda kullanılmaktadır.
Bunlardan ayrı olarak dermatoglifikler kromozomal ve bazı irsî hastalıkların teşhisi için genetikte yaygın olarak kullanılan bir metot durumundadır.
Deri Çizgileri Ne Zaman Oluşur?
Dermatoglifikler anne karnındaki hayatımızın yaklaşık 10-18. haftaları arasında belirmeye başlarlar. Ayaklardaki desenler ellere göre birkaç hafta daha geç oluşur. 19. haftada ise Hamileliğin yaklaşık 5. ayında bizi diğer insanlardan ayıran özel deri çizgilerimiz çizilmiş olur.
Genlerimizle kodlanmış programa göre yazılan deri kabartılarının, genetik olarak kusurlu olan durumlarda normalden farklı oluştuğu bilinmektedir.
Deri çizgilerimiz; doğumdan ölüme kadar yaşla ve çevre tesirleriyle değişmediği gibi, çok Özenle yaratılmış ince yapılan ile kişiden kişiye oldukça farklılık gösterir. Hiçbir kimsenin dermal çıkıntıları diğer bir insana benzememektedir.
Deri Çizgilerinin Adlandırılması
Parmak ucu, avuç içi ve ayak tabanındaki dermal çıkıntılar sayı. yapı ve şekil bakımından değişik özel örnekler oluştururlar.
l) Avuç içi: Avuç içi hipotenar ve tenar bölgelerine ayrılır. Her parmağın dibinde triradivs denilen bir delta (üçgen) şekli vardır. Parmak diplerinden gelen çizgilerin bilek çizgisine yakın oluşturdukları açıya da atd açısı denir. Atd açısı yaşa bağlı olarak uzun veya dar olabilir.
2)Parmaklar: Parmak uçlarında kemer, ilmek ve düğüm yapılan vardır.
Kemer: Deri çizgilerinin kemer biçimi alacak şekilde üst üste dizilmesinden oluşur. Değişik türleri vardır.
İlmek: Bir üçgenin bulunduğu yapı.
Düğüm: İki ya da daha fazla üçgen bulunduran ve iç içe geçmiş halkalardan oluşan desenin simetrik, spiral ve çift ilmekli düğüm gibi türleri vardır. Doğu toplumlarındaki düğüm tipi desenler. Avrupalılardakinden daha fazladır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)